Bir arterin (atar damar) çapının normal çapından %50 oranında artması anevrizma (balonlaşma) olarak adlandırılır. Büyük çoğunluğunda sebep damar duvarındaki esnekliği sağlayan maddelerin yaşla birlikte azalmasıdır. Çoğu kalpten çıkan, iç organları ve bacakları besleyen ana atar damar olan aorta’da görülür. Yaşla birlikte görülme sıklığı artar. 50-60 yaş arasında 100.000 kişi içinde 50 kişide aort anevrizması görülürken 70-80 yaş arası bu sayı 300’e çıkmaktadır. Altmışbeş yaş üzeri nüfusun yaklaşık %1.5’i bu hastalıktan etkilenmektedir. Erkeklerde kadınlara göre dört kat daha fazla görülmektedir.
Aort anevrizmaları genellikle belirti vermezler ve ya rutin muayene sırasında ya da başka rahatsızlıklar için yapılan görüntüleme işlemleri (ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, MR) sırasında tesadüfen fark edilirler. Çok az bir kısmı belirti verir. Karında nabız hissedilebilir ya da komşu organlara bası yapabilir. Anevrizmalardan komplikasyonları nedeniyle korkulur ve belli bir çapı aşmış aort anevrizmaları bu komplikasyon riskleri nedeniyle tedavi edilmelidir. Anevrizmalar rupture olabilir (yırtılabilir), komşu organ duvarlarını hasara uğratıp bu organların içine kanayabilir, anevrizmanın içinden pıhtı kopup bacak damarlarını tıkayabilir. En çok korkulan komplikasyon anevrizmanın yırtılıp patlamasıdır. Anevrizmanın çapı büyüdükçe yırtılma ihtimali de doğru orantılı olarak artar. Yapılan çalışmalara göre 50 mm. den daha geniş bir anevrizmanın yıllık yırtılma riski %5-7 iken 75 mm. çapında bir anevrizmada yıllık yırtılma oranı %30’lara çıkmaktadır. Yırtılmaların çoğu hayatı tehlikeye sokan bir durum oluşturur (Yırtılma sonrasında ölüm riski %50-75). Bu nedenle günümüzde kabul edilen 50 milimetre çapın üzerindeki her aort anevrizması önemli tıbbi mahzurlar yoksa ameliyat edilmelidir.
Tedavide açık ameliyat ve endovasküler aort rekonstrüksüyonu (kapalı yöntem) seçenekleri vardır. Hangi yöntemin uygun olduğuna çekilen ayrıntılı bilgisayarlı tomografi üzerinden yapılan ayrıntılı ölçümlerle karar verilir. Açık ameliyatta karın açılarak anevrizma suni bir damar yerleştirilerek tamir edilir. Bu yöntem genel anestezi ile yapılır. Kapalı (endovasküler) yöntemde hasta ya belden uyuşturulur (spinal anestezi) ya da sadece kasıklara lokal anestezi yapılır. Bu hasta grubu genellikle ileri yaşlı ve ek hastalıkları olduğu için bu sayede genel anestezi komplikasyonlarından kaçınılmış olunur. İşlem öncesi çekilmiş olan bilgisayarlı tomografi üzerinde özel ölçümler yapılarak hasta için en uygun olan suni damar ölçüleri hesaplanır. Hastanın sadece iki kasığında 5-8 santimetrelik kesi yapılarak buradaki kasık atardamarları hazırlanır. Stentlerle desteklenmiş suni damar buradan aortaya gönderilerek anevrizmanın içine yerleştirilir ve stentlerle tutturulur. Hastanın ameliyat sonrası genellikle hastanede 2-3 gün yatması yeterlidir. Senelik bilgisayarlı tomografilerle kontroller yapılır.